Fazıl Eryurt(@LPapillon16) 's Twitter Profile Photo

Kapitalizm bisikleti sevmez...

Çünkü bisiklet sürmek ekonomi için kötüdür...

Bisiklet süren insan otomobil almaz,

Akaryakıt almaz,

Kasko yaptırmaz,

Motorlu taşıt vergisi ödemez,

Arabayı servise götürmez,

Yedek parça satın almaz ve işin kötü tarafı sağlıklı olur...…

Kapitalizm bisikleti sevmez...

Çünkü bisiklet sürmek ekonomi için kötüdür...

Bisiklet süren insan otomobil almaz,
 
Akaryakıt almaz,

Kasko yaptırmaz,

Motorlu taşıt vergisi ödemez,

Arabayı servise götürmez,

Yedek parça satın almaz ve işin kötü tarafı sağlıklı olur...…
account_circle
Fazıl Eryurt(@LPapillon16) 's Twitter Profile Photo

ODTÜ ve ‘’HOCAM’’ EFSANESİ…

1986 yılı idi… ODTÜ ye başladığımda çok şaşırmıştım... Herkes ''Hocam'' diye hitap ediyordu bana... Sakallarım filan vardı o zamanlar... Dedim acaba sakallarım olduğundan beni büyük mü zannediyorlar da hocam diyorlar? Gittim berbere aynı gün,…

ODTÜ ve ‘’HOCAM’’ EFSANESİ… 

1986 yılı idi… ODTÜ ye başladığımda çok şaşırmıştım... Herkes ''Hocam'' diye hitap ediyordu bana... Sakallarım filan vardı o zamanlar... Dedim acaba sakallarım olduğundan beni büyük mü zannediyorlar da hocam diyorlar? Gittim berbere aynı gün,…
account_circle
Fazıl Eryurt(@LPapillon16) 's Twitter Profile Photo

Elsa Brändström...

'Sibirya meleği' diye taniniyordu
İsveçli'ydi. Kızılhaç'ta hemşireydi.
Babası generaldi, Petersburg büyükelçisiydi.

Babasının imkanlarını kullanarak, Kızılhaç kimliğiyle Sibirya'daki kampları ziyaret eder, Türk esirlerine sahip çıkar, hediyeler dağıtırdı…

Elsa Brändström...

'Sibirya meleği' diye taniniyordu 
İsveçli'ydi. Kızılhaç'ta hemşireydi. 
Babası generaldi, Petersburg büyükelçisiydi.

Babasının imkanlarını kullanarak, Kızılhaç kimliğiyle Sibirya'daki kampları ziyaret eder, Türk esirlerine sahip çıkar, hediyeler dağıtırdı…
account_circle
Fazıl Eryurt(@LPapillon16) 's Twitter Profile Photo

KÖY ENSTİTÜLERİ

Onlar,

Köy çocuklarıydı.

Kurumuş çalılar gibiydiler bozkırda.

Kavrulmuş ekinler gibiydiler.

Geldiler,

Yalın ayakları

Ve

Yırtık mintanlarıyla geldiler,

Gönen’e, Aksu’ya, Kepirtepe’ye.

Ezilmiş, sömürülmüş, horlanmış

Ve

Unutulmuştular bin

KÖY ENSTİTÜLERİ 

Onlar, 

Köy çocuklarıydı. 

Kurumuş çalılar gibiydiler bozkırda. 

Kavrulmuş ekinler gibiydiler. 

Geldiler, 

Yalın ayakları 

Ve 

Yırtık mintanlarıyla geldiler, 

Gönen’e, Aksu’ya, Kepirtepe’ye. 

Ezilmiş, sömürülmüş, horlanmış 

Ve 

Unutulmuştular bin
account_circle